Bitti mi diye kendime soruyordum. Etrafıma baktığımda tek gördüğüm, bir dolu umuttu öylesine ortalıkta duran. Yakıtı bitmiş araç gibi orada duruyorlardı, beni bir yere götürme ihtimali olmadan. Ne yapacaktım peki ben onca içilmemiş kahveyi, söylenmemiş sevgi sözcüğünü, gidilmemiş yeri, tadılmamış lezzetleri... Hatırlamazsın bunları, bilmezsinde. Odada öyle bir şey yapmadan duruşumu da, tüm şehri karışlayışımı da görmedin çünkü. Nereden bileceksin sanki. Çok sokak gezdim ne aradığımı bilmeden, çok yüz inceledim hiç birisini görmeden. Çıkıp gitmek istiyordum şehirden ama ne takatim vardı ne de isteğim.
Sözleri tekrarlıyordum acaba söylenmedik bir şey kaldı mı diye? Oynat uğurcuğum pozisyonu tekrar görelim. Pozisyon temiz hocam, yapılacak bir şey yok bu durumda karar doğru... Euroka!!! diyebilme umudu ile tüm arşivi taradım işimi görecek bir açık bulabilme umudu ile, taradıkça içimin parçalanması pahasına. Yoktu her şey tastamam eksiksizdi. Eğer, ilişki matematiği olsaydı, tüm işlemler ve bilinmeyenlerini tamamladığım mükemmel bir denklem oluşturmuştum. Ama ne yazık ki yoktu bu duruma ne mantık ne de açıklama.
Bende her "adamın" yapması gereken standart prosedürü uygulamaya koydum, kod "kırmızı" devredeydi artık. Çivi çiviyi söker dediler ama, çivi ancak diğer çiviyi daha derine iter bir gün yine karşıma çıkmak üzere. Yavaş yavaş sökmek gerekli. Acı ve zor oluyor ama bir gün bir ucu çıkıp seni yaralamıyor en azından. Ayrıca, üzüntünü de göstermeyeceksin, güçlü ol yani. Olamıyor musun? Sanki öyleymiş gibi görün. Acıdan nefes alamayacak gibi olduğunu fark ettiklerinde hıçkırık tuttu geçsin diye nefesimi tutuyorum dersin kim bilecek.
Tebdil-i mekanda ferahlık vardır derler ya kişiye hava değişimi iyi gelir. Terk-i diyar eylememin en iyi izahı bu olsa gerek. Kpss'ye girdim ve kimseye söylemeden tercih yapıp atandım gidiyorum bu şehirden, hatırladın mı begüm? Küçücük köyden hallice bir şehire doğru sözde yeni bir sayfa açmak için bin kilometre yol alıyorum. Sıcak bir haziran gününde gece otobüsünde ilerliyorum hayallerimden uzaklaşmak için, son sürat. Terapi gibi düşün bunu, aydınlanıp geleceğim say. Her yolun bir hikayesi ve onu anlatan bir şarkısı olur ya bu seferki senin de çok sevdiğin bir parça...
Kulağımda kulaklık, karanlıkta ilerliyorum bilmediğim bir memlekete. Karanlıktayım ama kulağımda hep aynı cümle; Renklerin İçinde...