Lütfen diyordu bana bir koyun çizer misin? Şaşkınlıktan beyninden vurulmuştu pilot. Bana bir koyun çizin. Pilot elinden geldiğince bir koyun çizmişti... Diye başlıyordu küçük prens ile pilotun hikayesi.
"Evlenelim. Yarın kurumlarımızdan izin alıp en yakın zamanda evlenelim." diyordu karşımda oturan kız. Anlayamıyordum söylenen kelimeleri ama nöronlar alacağını almış ve beni daha beynim birşey anlamadan bana bir heyecan basmıştı. Aşk'a kimyasal bir süreç derler ve bendeki kimyasal süreç de tüm hızı ile başlamıştı. "Başka bir çarem yok, sanırım başka türlü evlenemem." diyordu henüz az önce söylenenleri idrak etmeme müsade etmeden. Şaşkınlıkla, şimdi olmadığını anladığım, ciddiyetini ölçmeye çalışıyordum. Gözlerindeki kararlılığı görmüştüm. Üstelik bu düşünceden benim kadar ürkmediği aşikardı. Ataerkil bu toplumda böyle bir adım atmaya hazır ve kararlı olduğunu sözlerini kesip dikkatlice cevabımı bekleyerek gösteriyordu. Ve aşk denen illeti teraziye vurabilseydik benim tarafımın açık ara baskın geleceği de aşikardı. Yine de benden gelecek cevabı bekleyen ve vereceğim tepkiyi ölçmek için her hareketimi dikkatle takip eden bir çift göz vardı karşımda. Çok uzun süre cevap vermezsem olmazdı kafasında bahaneleri kuruyor olurdu, eğer hızlı bir cevap verirsem de geçiştiriyor gibi görünürdüm. O an hızlıca cevabım için ne düşündüğüme odaklandım. İşyerimin tabelası oturduğumuz yerden görünüyordu. Müdürden izin alsam mı diye düşündüm. Nasıl, ne diyerek izin alacaktım ki?Hadi aldık diyelim hepi topu bir kaç gün sonra sol parmağımda yüzük ile kime ne açıklayacaktım? İkimize de yabancı bu şehirde evlenme fikri, hele hele böyle yaz dizisi senaryosu gibi bir şekilde, bir hayli uzak gelmişti bana. Bu düşüncelere dalarak boş gözlerle izlediğim tabeladan gözlerimi çektiğimde, karşımdaki gözlerde vereceğim cevabı anlayan bakışlar vardı. Evet o da biliyordu çok seviyordum, ve evet sanırım hayalimi gerçekleştirmekten bahsediyordu ama kendimce sebeplerle yapamayacağımı hissetmişti. Anlatmıştım herşeyin güzel olmasını istediğimi ve her şeyin zamanında, uygun olduğu şekilde güzel olduğunu... Şimdi anlıyorum yaptığım şekilcilikten başka bir şey değildi. Toplumun kurallarına uygun şekilde evlenmek istiyor ve bunu da haklı bir istek olarak görüyordum. Yüzünde bu teklifi yapmanın pişmanlığı ile haklısın demişti, en iyisi sanırım öyle yapmak...
Her kar yağışı bana seni hatırlatır...